İyi bilinen bir konuşmacı, seminerine 20 dolarlık bir banknotu göstererek başladı.
200 kişini bulunduğu odaya “Bu parayı kim ister?” diye sordu ve eller kalkmaya başladı. Konuşmacı,”Bu parayı birisine vereceğim, fakat öncelikle bazı şeyler yapacağım!” dedi. Parayı önce buruşturdu ve dinleyicilere “Hala bu parayı isteyen var mı?” diye sordu. Eller yine havadaydı. Bu seferkonuşmacı “Peki, bunu yaparsam” dedi ve 20 doları yere attı. Üstüne bastı, ezdi, kirletti ve para şimdi pis ve buruşuktu. Fakat eller yine havadaydı ve o parayı herkes istiyordu.
Konuşmacı şöyle dedi:”Arkadaşlar! Şimdi çok önemli bi şey öğrendiniz. Paraya ne yaptıysam hiç önemli değil, onu yine de istiyorsunuz. çünkü yaptığım şeyler onun değerini düşürmedi. O yine 20 $. Hayatta verdiğimiz kararlar veya hayat şartları yüzünden çoğu defa hırpalanırız, canımız acıtılır, yerden yere vuruluruz, kendimizi kötü hissederiz ama hiçbir zamandeğerimizi kaybetmeyiz. Temiz ya da pis, hırpalanmış ya da kırılmış bunların hiçbiri önemli değildir. Seni sevenler senin ne kadar değerli olduğunu her zaman bileceklerdir.
Hayatımızın değeri, ne yaptığımız veya kimi tanıdığımızla değil; kim olduğumuzla alakalıdır. Sen mükemmel yaratılmışsın, bunu asla unutma! Her zaman elinde olanları düşün, olmayanları değil!”…