KATEGORİ
Kıymetli Dostlarım,
"GELİŞİ GÜZEL ZAMANLAR" yoğun bir çalışmanın ardından nihayet çıktı. Seçkin kitapçılarda; D&R, idefix, kitapyurdu, ÖTÜKEN gibi internet mağazalarında sizleri bekliyor. 



"Denize atılan bir şişe her kitap. Asırlar kumsalda oynayan birer çocuk. İçine gönlünü boşalttığın şişeyi belki açarlar, belki açmazlar..."
Cemil MERİÇ

AR NAMUS ŞİŞELERİ TAŞA ÇALINDI

Ar Namus Şişeleri Taşa Çalındı

ÇOCUKLUĞUMDA beş altı Padişah Halife görmüş ihtiyarlar vardı. Gençliklerinde çarşaflı peçeli olup da sonra açılmış hanımlar vardı. Hafta tatilinin Cuma olduğu günlerde yaşamışlar vardı. Şapka giyen, Ramazan gündüzünde oruç yiyen Müslümanların tutuklandığını bilenler vardı. Selamlık törenlerini seyr etmişler vardı. İdadî (lise) mektebinde namazın mecburî olduğu günlerde okumuşlar vardı. Tramvaylarda, trenlerde, vapurlarda kadınların kendilerine mahsus ayrı yerleri olduğu günleri görmüş olanlar vardı. Mekke'ye Medine'ye Bağdat'a Basra'ya Yeme'ne Üsküp'e Trablusgarb'a Selanik’e Beyruta daha nice şehre pasaportsuz gidildiğini bilenler vardı.

Bunlar bozulmuş olsalar bile kendilerinde yine (bilinçaltı) bir islamî kültür ve birikim vardı.

O nesiller gittiler… Bugünkü nesillerde İslam medeniyeti ve kültürü eksikliği var. Büyük ve derin bir eksiklik…

Nice temel islâmî değer ve kavramı yitirdik.

Eskiden İstanbulda “İstanbul terbiyesi, ahlakı, kültürü, görgüsü, efendiliği, nezaketi, kibarlığı” vardı. Şimdi (nadir istisnalar dışında) yok ve öğretilemiyor.

Farz edelim, bu eski ahlakı öğretmek istiyoruz ama öğretecek var mı? Ahlak sadece öğrenilen bilinen bir şey değildir, yaşanan bir şeydir. Bunu nasıl yaşayacağız, yaşatacağız?

Nerede o eski beyefendiler, hanımefendiler, küçük beyefendiler, küçük hanımefendiler; nerede bugünkü sayın ve gayr-i sayın baylar, bayanlar…

Parayla lüks ve müzeyyen (süslü) evler, otomobiller, mobilyalar, giysiler alınabilir ama medeniyet, kültür, ruh asaleti, edep, terbiye, ahlak, fazilet, necabet alınamaz. Bunların bir gramına bin dolar versen, yine satın alamazsın.

Nüfusun tamamının beyefendi, hanımefendi olması gerekmez ama yeterli miktarda beyefendi ve hanımefendi bulunmazsa o toplum vahşileşir, barbarlaşır ve sonunda çöker.

Türkiye gökdelenler ülkesi olmuş, havaalanları, barajlar, maddî zenginlik, AVM’ler, on beş milyon otomobil, lüks ve pahalı cep telefonları, yedi yıldızlı oteller falan filan… Bunlar teknik ilerlemeyi gösterir, yeterli değildir… Faydalı ilimler, irfan, ahlak, fazilet, kibarlık, bilgelik olmazsa tek bacakla doğru dürüst yürünmez, koşulmaz…

Bir kursa gidip az veya yüksek seviyede İngilizce öğrenebilirsiniz ama ahlakın, faziletin, efendiliğin kursu yoktur.

Eskiden bunlar evlerde, aile yuvasında öğretiliyordu.

Okullarda öğretiliyordu.

Tekkelerde öğretiliyordu.

Hayatta öğreniliyordu.

 

27.01.2015      Mehmet Şevket EYGİ