Bendeniz Muhammet TEKİNER,
Arkadaşlarım "Mehmet Tekiner" veya
"Tekinerhoca" diye hitap ederler bana...
78'de güllerin açmaya başladığı bir mevsimde
Kastamonu - Cide'de
Köylü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişim.
Benim haberim yok, nüfus kayıtları böyle söylüyor.
Hayata ters kulvardan girdim.
İlkokulda hayalim kaportacı olmaktı.
Çünkü köyümüzden şehre gidenler
Kaportacı olarak dönüyorlardı.
Hem ismi de kulağa hoş geliyordu.
80'lerin ihtilal yıllarında,
Küçüktüm, çocuktum, anlayamadım.
Dağ ve tepeleri eşkıyalar sarmışken
Çocukluğumu yaşayamadım.
Derken 90'larda büyümeye,
Yalnız başıma ayakta durmaya çalıştım
Çalışıp adam olmaya karar verdiğimde
Lise hayatının yarısına çoktan yaklaşmıştım.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesini iki puanla kaçırdım.
Kolomb'un önüne Amerikayı çıkaran kader
Benim önüme Eğitim Fakültesini çıkardı.
98'de okulu bitirdiğimde
Bahtıma Coğrafya Öğretmenliği düştü.
Fakat o yıl atanamamıştım.
Derken, hayalime kavuştum:
Yani sanayide "Kaportacı" olarak çalıştım.
Ve anladım ki "Büyük adamın hayalleri, küçük olmamalıydı."
"İNSAN" yetiştirmeye adadım kendimi,
Parolam belliydi: "ÖNCE İNSAN, ÖNCE AHLAK"
Bilge Dersanesi, Tuğrul Bey Lisesi derken,
Hayat beni bir yaprak gibi İstanbul'dan Ardahan'a,
iklimlerden iklimlere savurdu.
Herhangi biri lütfedip, kalbinin kapılarını açınca,
Ben herhangibiri olmaktan çıktım...
Büyüdüm ama,
Bir yanım hep çocuk kaldı...
"Nasıl biri" diye sorarsanız,
Halkı tutarım, Hakk'a taparım, şiiri severim.
İşte bu kadarım!